Siyasetten mantık dersleri (18 Şubat 2017)

“Kandil’den talimat geliyor. Ne diyor Kandil, “Hayır diyeceksiniz” diyor. Hayır diyor bunlar. Şimdi, Kandil “Hayır” diyor. Kandil ile beraber “Hayır” diyenler onlarla aynı değil mi?  Kişi sevdikleri ile beraberdir. Biliyorsunuz değil mi? Dolayısıyla “Efendim ne alakası var” demeyin. Kılavuzu karga olanın, bir şey demiyorum. Onlar bu. Biz diyoruz ki ‘Hak tecelli edecek’.

Bu alıntıda dikkatimi çeken yöntemleri mantık kuralları çerçevesinde ayrıntılı incelemeyeceğim. Sadece hemen göze çarpan yönlere değinmek istiyorum.

Birinci teknikte talimat üzerine hayır diyen bir grup alınıyor ve sonra bu talimat şartı çok estetik bir şekilde yumuşatılıp kaldırılıyor ve hayır diyen bütün bir grup ele alınıyor. “Kişi sevdikleri ile beraberdir” diyerek de üzerine tüy dikiliyor. Bu teknikle çok ilginç çıkarımlar yapılabilir.

Örnek: Şeytan, Allah’ın varlığından ve onun bir olduğundan emindir. Şeytan “Allah birdir” dediği an müminler Allah’ın bir olduğunu onaylayamaz mı? Onaylarsa şeytanla beraber olacaklar, yani sevdikleri ile. Bu çıkarım saçma değil mi?

Örnek: Sevmediğimiz biri 2+2=4 derse bunu onaylayamayacak mıyız? Hele sevmediğimiz kişi matematik öğretmenimizse.

Bu örnekler daha da çoğaltılabilir.

İkinci teknik (“Kılavuzu karga olanın, bir şey demiyorum.”) de bana doğrudan Ahmet Çakar’ı hatırlattı. O da bazen programlarında coşar ve buna benzer şeyler söylerdi:

“Şimdi ben burada çıkıp federasyon başkanına eşcinsel desem, ama bakın demiyorum”.

Yukarıdaki alıntıda Ahmet Çakar yöntemi bir adım daha ileri götürülmüş ve kahramanımız bir şey demiyorum dedikten hemen sonra aslında bu şeyi dediğini onaylamış.

Bu tekniklere iyi çalışın, bir dahaki seçimlerde buralardan kesinlikle sorular çıkacak.