Sonata formunu bilmeye yoktur heralde. Kabaca üç bölümdür. Önce tema ya da temalar sunulur (Exposition). Sonra bu temalar üzerinde oynanarak, bazen de yeni temalarak eklenerek bir yolculuğa çıkılır (Development). Sonunda da ilk başta sunulan temalara geri dönülür (Recapitulation). Bazen sonda bir de coda bölümü olur.
Besteci bu formda oynamalar da yapabilir tabii ki. Sonuçta çok bilgili, eğitilmiş dinleyiciler olmadığımızdan bunu fark etmeyiz bile.
Siyasette sosyal medyanın da etkisiyle benzer formlar ortaya çıkmakta. Belki de uzun zamandır ortalardaydı da ben yeni yeni siyaseti amatörce takip etmeye başlayınca dikkatimi çekti. Bu formların biri şöyle:
- Bir toplantıda bir politikacı normalde bir soru üzerine bir cevap verir.
- Bu cevap sorudan ya da sorunun önemli kısmından bağımsız olarak dünyaya yayılır.
- İnsanlar bu cümleyi (cevap olduğu düşünülmez artık) tartışmaya başlar. Bu cümle gerçekten de yanlış fikirleri savunuyor olabilir.
- Tartışmalar ve karşı çıkışlar artık bir çığ gibi önlenemez bir duruma ulaştığında biri çıkar ve bu cümlenin bir soruya cevap olarak söylendiğini ve teknik olarak doğru olduğunu söyler.
- Tartışmalar biraz sönükleşmeye başlar, çünkü ateşli tartışmacılardan bazıları verilen bilgilerin mantıklı olduğu sonucuna varır ve geri çekilir.
- Yıllar sonra bu geri adım aynı politikacıların yandaşları tarafından zaten hep körü körüne muhalefet ediyorsunuz diye kullanılır.
Evet, bir sonat formundan çok daha parçadan oluşuyor ama son madde dışında bütün olaylar bir ya da iki gün içinde olup bittiğinden verilen ölçeğe göre hızlı bir süreç olduğunu söyleyebiliriz.
Bütün bu adımların ve illüzyonun başarılı olmasının sırrı ise ilk adımda saklı. Soru alakasız olabilir, cevap sorunun cevabı ya da gerçek cevabı olmayabilir. Başka durumlar da mümkündür ama illüzyon ilk adımda yapılmış ve bitmiştir aslında.
Milli eğitim bakanı geçen gün bir toplantıda bir soruya cevap veriyor ve ortama yayılan iki cümlelik cevabı şu:
“Eğitimde asıl yük öğretmen maaşı ile ilgilidir. Öğretmen maaşlarından dolayı yatırıma fırsat kalmıyor…”
İkinci adım bu iki cümleyi aldı ve herkese ulaştırdı. Bu cümleler her açıdan bombardımana tutuldu tabii. Eğitim şimdiki haliyle öğretmensiz olamayacağından öğretmenlerin maaşı yük olarak görülemez diyenler oldu. Yatırımın önünde tek engel olarak öğretmenleri gösteriyor diyenler oldu. Öğretmen maaşlarına zam gelmeyecek, yeni öğretmen alınmayacak diyenler oldu. Bunlardan başka benim görmediğim başka şeyler de söylenmiştir tabii ki.
Üçüncü adım böylece tamamlanmış oldu. Bu sırada birileri çıkıp biz gazetecinin uzaktan eğitimin daha masraflı olup olmadığını sorduğunu ve bakanın da bu soruya cevap olarak hayır, maliyetin çoğunun öğretmen maaşlarında, kira giderlerinde olduğunu söylediğini belirtti. Bunun üzerine tartışmaya katılanların bir kısmı teknik olarak bakınca da bu harcama ya da giderlere de bütçede yük deniyor olabileceğinden dolayısıyla da ifadede kullanılan önerme tamamen doğru olabileceğinden tartışmadan çekildi.
Artık bu sönen tartışma kaç yıl sonra karşımıza tekrar iktidarın argümanı olarak çıkar bilemiyorum. En iyisi illüzyona dönelim şimdi. Bakan burada iki önerme kullanıyor ve ikinci önermeyi birinci önermenin doğal bir sonucu olarak sunuyor. Bakanın ilk cümlesindeki önerme büyük ihtimalde doğrudur ve insanların algılarından faydalanarak bir paratoner gibi şimşekleri ikinci cümleden kendi üzerine çeker. Eğer dikkatimizi dağıtmadan ikinci önermeye bakarsak bunun birinci önermenin sonucu olmak zorunda olmadığını görürüz. Örneğin eğitime başka birilerine verdikleri gibi daha büyük bir bütçe verilse hem öğretmen maaşının yükü azalır hem de yatırımlara fırsat elde edilir. Biraz daha arttırılırsa iyi öğretmen açığı da kapatılabilir. Bu numarasıyla sayın bakan heralde bu ihtimali saklamak istiyor ya da gizli bir şekilde bütçenin yetersiz kalmaya devam edeceğini, belki de azalacağını ilan ediyor. Neden böyle yaptığını zaman gösterecektir.
Umarım artık basın toplantılarında, köşe yazılarında, sanal ortam atışmalarında bu formu daha rahat göreceğinizden bunları dinlerken ya da okurken daha çok zevk alırsınız. Benim gibi.