Evde sık sık kullandığım şeyleri salonda bana ait olan bir yere koyuyorum. Bu yerler genelde çalışma masalarımın üzeri, dolaplarımdaki raflar ya da masaların kenarları oluyor. Buna rağmen eşyalarım sık sık kaybolur, çünkü benim eşyalarım çocukların da işine yarayabilecek şeylerdir. Cetvel, pergel, resim malzemeleri, tornavida takımları falan.
Tornavida takımlarım kalmadı artık. Pergel duruyor sanırım ama çocukların ilk geometri ödevlerinde o da kaybolacaktır. Resim malzemeleri neyse ki yeterince var.
Beni rahatsız eden bu eşyaların başkaları tarafından kullanılması ya da tüketilmesi değil, kaybolmaları ya da kırılmaları ve daha da önemlisi bana bunların söylenmemesi. Yani bir şeyi alıp kullandıklarında haber verseler, bu sırada kırıldıklarında söyleseler durumdan biraz daha iyi haberdar olabilirim. Eksik olan şeyleri zamanında alabilirim, belki kaybolmadan yerlerine koyma şansımız olabilir ama buna bir çözüm bulamadım hala. Bulabileceğimi de sanmıyorum açıkçası. Ha, çocukken ben farklı mıydım? Sanırım değildim. Bu konuda babama hak verebilirim artık.
Son olarak, tam hafta sonu geldi, tripodu alıp biraz fotoğraf çekeyim dedim. Masamın yanında duran tripodu alıp bacaklarını ayarlamaya başladım ki bir bacağın kırılmış olduğunu gördüm. Önce şaşırdım çünkü her gün tripodu orada görüyordum ama bir gariplik farketmemiştim. O bacağı söküp kırılmış yere bir bakayım dedim ama oradaki vidaların yivleri de kırılmış olduğundan sökemedim. Yeni bir tane sipariş verdim. Salı günü gelecekmiş. O zamana kadar elle çekimlere devam.
Başlıkta bunlara karşı çözümler demişim, değil mi? Çözümüm yok. Yani yeni almaktan başka bir çözümün yok. Kaybolmalara, bozulmalara, haber vermemelere karşı pes etmiş durumdayım. Her seferinde söz verilmesine rağmen tutulmuyor bu sözler. Hesapta para olduğu sürece benim çözümüm işe yarayacaktır. Ondan sonra başka bir çözüm ararım heralde.