Almanya’nın meşhur Eisheilige denen soğuk haftası başladı. Dün hava 20 derecenin üzerindeyken, bugün kar yağıyordu. Cumaya kadar hava yavaş yavaş ısınacak ama geceleri toprak donacak kadar soğuk olabilecek. Sabah evden çıkmadan önce termometreye baktım ve nedense dereceye inanıp tişört ve montla evden çıktım. 16 dereceyi gösteriyordu ama hissedilen 3 filandı heralde. Rüzgar ve yağmur da vardı. En azından bahçeyi sulamaya gerek yok diye düşünerek işe gittim. İşe varana kadar sırılsıklam olmuştum ama.
Trende fizik kitabını okumaya devam ettim. Quantum fiziğinin gerçeklikle ilişkisini ve bu arayışın tarihini anlatan güzel bir popüler kitap. Heyecanla okumaya devam ediyorum. Henüz buna bir cevap bulunduğunu sanmıyorum, herkesin ayrı bir cevabı var gibi.
Bugünkü işlerim iyi gitti sayılmaz. Programda testlere devam ettim ve bir yerde bir tasarım hatasıyla karşılaştım. Yarın bunu düzeltmeyi düşünüyorum.
Pastel boya siparişi vermiştim ama gelmeyeceğini öğrendim. Paket bozulduğundan satıcıya geri gönderilmiş. Biraz bekleyeyim, satıcı paramı geri öderse başka bir set alırım. Belki de yeni bir set gönderirler. Bu korona virüsü zamanında paket gönderileri bir acayip oldu. Ümit’e doğum günü hediyesi almıştım ve 3 Nisan’da gelecek gözüküyordu. Doğum gününe yetişmiyordu ama olsun dedim. Japonya’dan başka bir yerde bulamamıştım zaten. Mayıs oldu ve paket hala gelmedi. Satıcıya yazıp durumu sordum. Hemen özür dilemeye başladılar. Eğer istersem bir tane daha gönderebileceklerini söylediler. Kabul ettim ama ben kabul edebilene kadar bir iki gün yine özür postaları okumaya devam ettim. İki hafta içinde gelmezse yine haber vermemi söyleyip tekrar özür dilediler. Sırf bu özürler bitsin diye umarım bu sefer paket gelir.
Akşam kedileri dışarı çıkarmadım. Hala çok soğuk ve yağmur var. Bu soğukta dış kapıyı açık bırakmak istemiyorum. Varsınlar bana kızsınlar. Sabah zaten küçük bir şok yaşadım, o bana yeter. Ben kalkınca kediler de kalkıyor ve dışarı çıkmak için aşağı iniyorlar. Hafta içi bu kadar erken sadece Lea dışarı çıkabilir. Diğerleri ancak herkes kalkınca çıkabilir, çünkü kapı açık bırakılacak filan. Lea’yı dışarı çıkarıp hazırlanmaya başladım. Tam aşağıya iniyordum ki Lea’yı karşıdan gelirken gördüm. İmkansız bu dedim. Daha beş dakika önce dışarı çıkarmıştım. Heralde bir yerde kapı ya da pencere açıktır da oradan girmiştir. Bu da kötü bir haber ama o zaman diğer kediler de aynı kapı ya da pencereden kaçmış olabilir. Kontrol ettim kapılar ve pencereler kapalıydı. Salona geldiğimde Ümit sabahın körü olmasına ve bu hafta okulu olmamasına rağmen kalkmış televizyon seyrediyordu. Lea’yı içeri kendisinin mi aldığını sordum. Evet deyince acayip rahatladım.
Bu akşam soğukta bahçede çalışmayı düşünmüyorum. Belki evde birkaç tohum ekerim, o kadar.