Kelebekler günü

Bu sabah bahçe kelebekler açısından iyi günlerinden birini geçirdi. Fazla güneş olmamasına rağmen değişik türlerde kelebekler geçerken de olsa uğradı.

Küçük bir lahana kelebeği papatyalarımda dinleniyor.

Papatyaların yanındaki lavantada arı trafiği çok yoğun olduğundan lahana kelebekleri arada şanslarını papatyalarda deniyorlardı.

Çayır esmeri (Maniola jurtina)

Çayır esmeri kışı tırtıl olarak geçiriyormuş. Yumurtaları da çeşitli çayır türlerinde oluyormuş. Bu yumurtaları bulabileceğimi sanmıyorum ama arada bahçeye uğraması bile güzel. Bu türün dişileri kırk gün kadar yaşayabiliyormuş.

Atmaca güvesi (Macroglossum stellatarum)

Bu göçmen güve türü her sene kelebek çalıma uğruyor. Çiçeklere konmadan nektarını emip gidiyor. Kendisini konmuş vaziyette henüz hiç görmedim. Nektarı görünce insanlardan da pek çekinmiyor ama.

Atalanta (Vanessa atalanta)

Bu kelebek türü diğerlerine göre insanlardan oldukça uzak durmaya çalışıyor. Yine de bugün nektara hayır diyememiş. Yıl içinde üç nesle kadar üreyebiliyorlarmış ve kışı da kelebek şeklinde geçiriyormuş.

Cengaver (Argynnis paphia)

Bahçeye lahana kelebeklerinden sonra en çok gelen tür Cengaver. Kelebek çalısının üzerindeyken pek kaçmıyor, özellikle kameranın arkasındayken beni fark etmiyor bile. Kanatlarını açmaktan da hiç çekinmiyor.

Orakkanat (Gonepteryx rhamni)

Orakkanatı da aynı çalıda dün gördüm. En uzun süre uçan ve yaşayan kelebek türlerinden biri, neredeyse 12 ay yaşayabiliyorlarmış. Ayrıca güçlü olduklarını da sanıyorum, bazı çiçek türlerinin nektarını sadece bunlar ve çok büyük arılar emebiliyor (çiçeği hafif açmaları gerekebiliyor).

Yirmidört saat içinde bu kadar türü görebilmek çok hoşuma gitti. Ev sahibim ne derse desin, Almanların aksine bahçeyi doğal ortamda bulunan çalılar ve çiçeklerle yabani bir bahçe haline getirmek bence çok doğru bir karardı.

Araştırma atölyesi

Geçenlerde yakınlarda mikroskop kulübü var mı acaba diye ararken daha önce defalarca gittiğim bir müzede düzensiz aralıklarla küçük araştırmacılar için bir atölye çalışması yapıldığını öğrendim. Internet sitesindeki açıklamalarda çocukların stereomikroskoplarla çalışabileceği ve mikroskoplarla çekilen fotoğrafların çıktısının alınabileceği ya da dosyaların kopyalanıp alınabileceği yazıyordu.

Bu sabah erkenden Bad Dürkheim’a doğru yola çıktık. Saat 10 gibi Naturkundemuseum’a vardık. Bizden başka sadece görevliler vardı. Önce ara kattaki mikroskoplarda dün bahçeden topladığım çiçeklere baktık. Az da olsa çocukların ilgisini uyandırmayı başarmıştım. Sonra çeşitli kristallerin sergilendiği bölümden geçtik ve atölyeye indik.

Bu ayın konusu toprağın üstündeki ve altındaki küçük canlılardı. İsteyen çocuklara plastik kaplar ve küçük kürekler veriliyor ve çocuklar da müzenin bahçesinde küçük kazılar yapıp bulduklarını bu kaplara dolduruyorlar. Sonra toplanan hazinenin ilginç kısımları daha küçük kaplara konularak mikroskop altında incelemeye alınıyor. Çocuklar bulgularla ilgili protokoller hazırlıyor ve gördükleri canlıların ne olduklarını tahmin etmeye çalışıyorlar.

P1190463

Kullanılan mikroskopların biri kamera sistemiyle bilgisayara bağlıydı ve bu sayede bazı örneklerin fotoğrafını çekme imkanı bulduk. Müze çalışanları oldukça yardımcı oldular ve kendilerinden bazı ilginç şeyler de öğrendik. Örneğin karıncaların yaprak bitlerini korumak için uğur böceklerine saldırmaları, örümceklerin göz sayılarının farklı olabileceği ya da çok bacaklıların hangi gruba ait olduklarının kabaca nasıl anlaşıldığı gibi şeyler.

P1190459

Serkan’la Ümit’in oldukça hoşuna giden bu sabah etkinliğini hediyelik reyonunda yaptığımız alışverişle sonlandırıp eve döndük. Çocuklar kendilerine birer kristal aldılar, ben de bir adet köpekbalığı dişi. Etikete göre 65 milyon yaşındaymış.

Aşağıda mikroskop ile çektiğimiz bazı fotoğraflar görülebilir. Kelebek fotoğrafları için müzenin sergilediği kelebek preparatlarını kullandım. Evet, bunları kullanmamıza da izin verdiler. Diğer örnekler müze bahçesinden ödünç aldığımız canlılara aitler.

Mavi bir kelebeğin kanat pulları. Mavi renk tamamen ışığın kırılmasından geliyor, yoksa pullarda mavi pigment yok.
Mavi bir kelebeğin kanat pulları. Mavi renk tamamen ışığın kırılmasından geliyor, yoksa pullarda mavi pigment yok.

Bahçede çocukların bulduğu bir örümcek ve gözleri
Bahçede çocukların bulduğu bir örümcek ve gözleri

karınca
karınca

Müze bahçesinde bulduğumuz Gustav
Müze bahçesinde bulduğumuz Gustav

tavus kelebeği kanat pulları
tavus kelebeği kanat pulları

 

Not: Şimdilik kendime mikroskop almak yerine bu müzenin hizmetlerinden faydalanmayı düşünüyorum. Leica marka mikroskoplar, fotoğrafları kaydetme imkanları ve kişi başı sadece 2€ olan giriş ücreti ile şu an daha ekonomik bir çözüm düşünemiyorum.