Bu yılın denemeleri

Bu sene ektiğim bazı çiçekleri bahçeye çıkardım sonunda. Burada havalar hala soğuk ama iyi uyum sağladılar gibi görünüyor. Soğuk havanın yanındaki diğer tehlike de sümüklü böcekler. Genelde ektiğim çiçekleri yemeyi çok seviyorlar. Geçen seneden kalan bir çiçeğimi neredeyse komple yediler. Yeni ektiğim çiçeklerle pek ilgilenmediler ama.

Kudret narı

Kudret narının iki tohumunu içerde, diğerlerini de dışarıda. İçeridekilein ikisi de çimlendi ve birini bahçeye aktardım. Şimdilik orada iyi idare ediyor gibi görünüyor. İçerdekini de ne olur ne olmaz diye bekletiyorum hala.

Cosmos bipinnatus

Bunlar da çabucak çimlendi ve ilk parti bahçeye uyum sağladı gibi gözüküyor.

Bahçede de hafif hafif çimlenme başladı ama çok fazla ve işaretlemeden tohum ektiğim için neyin ne olduğunu henüz bilmiyorum.

Isenachweiher

Hafta sonu çocuklarla yakınlardaki bir göle gittik. Isenach adlı akarsunun döküldüğü Isenachweiher. Tabii ki bu mevsimde çok bir şey görmeyi beklemiyordum. Fotoğraf makinemin pilini de bu nedenle şarj etmemiştim. Aslında bunun ne kadar kötü bir fikir olduğunu gidince anladım.

Yağmur sonrası bir dönem olduğu için çevre patikalar mantarlar açısından çok zengindi. Gölün çevresinde kısa bir tur sonunda bir sürü mantar türü görebildim. Çocuklar sıkılmasa gezintiyi daha da uzatabilirdim ama zaten yeterli şarjım da yoktu.

Hazır göle gelmişken iki kavanoz su örneği aldım. Gölün çevresindeki aşırı yüksek ağaçlar yüzünden gölde pek su bitkisi yoktu ama belki örneklerde bir şeyler bulabilirim diye ümit etmiştim ve düşündüğümden iyi şeyler de çıktı.

Türlerin ne olduğunu henüz bilmiyorum ama şimdilik şu diatomları bulabildim:

https://www.instagram.com/p/CGmNZEspxZV/
https://www.instagram.com/p/CGmW7jypJVm/

Ayrıca gölde tipik ördek aileleri de vardı. Hatta bir balıkçıl da kısa süreli bir iniş de yaptı ama hemen uzaklaştı sonra. Anlaşılan gölde balık da varmış.

Kısa bir turdan sonra yine evin yolunu tuttuk.

Şans

Sanırım sonunda doğada lahana kelebeği yumurtası görmeyi başardım. Hem de benim bahçede. Kuzenden geçen yıl aldığım çiçek tohumlarının bir kısmı lahana tohumu muydu diye düşünmeye başladım açıkçası. Çok erken yaprak açtı ama aylardır bir çiçek çıkmadı. Geçen gün baktığımda da üzerinde yirmiden fazla yumurta vardı.

Internette lahana kelebeği yumurtasına baktığımda aynı bu şekilde ve dizilimde yumurtalar görünce umutlandım. Çiçekten ümidi kestim ama bu bitkiyi tırtıllara feda etmeyi düşünüyorum. Salyangozlardan koruyabilirsem tabii.

Orman

Ormanın ilk bakışta monoton gözüktüğünden hep bahsetmişimdir. Buradaki ormanda hemen hemen değişmeyen bitki örtüsü eğrelti otları ve belli başlı çalı türleridir. Ağaçlara laf etmeyeyim, çünkü onlar da büyük ihtimalle ormancıların seçtiği türlerdir. Birkaç yüz metre mesafeden tamamen aynı görünen bu koca orman kütlesi yakından bakınca farklılıklar gösterir tabii ki.

En azından bitki türlerinin görülme sıklığı çok değişir. Bu hafta sonu vadinin öbür tarafındaki ormanda yürüyüşe çıktım. Gezdiğim kısımda, heralde biraz daha fazla güneş aldığından, ormanın büyüklüğüne göre az da olsa bizim tarafa göre çok daha fazla çiçek vardı. Genelde böğürtlenler ve papatyalardan oluşan bir flora ile karşılaştım. Birkaç hafta daha önce gitmiş olsaydım epey bir yüksük otuyla karşılaşacaktım. Gecikince tohumlarıyla yetinmek zorunda kaldım.

Şimdi bazılarını ilk kez gördüğüm çiçeklere geldi sıra.

https://www.instagram.com/p/CDb9zQvpnjv/
https://www.instagram.com/p/CDb99kLptYo/

Bu fotoğrafta belli olmuyor ama neredeyse boyuma yakın büyüklükte bir çiçek. Bahçede bu kadar büyümüyorlardı.

https://www.instagram.com/p/CDb-ENRJ4Ce/

Bu çiçekler tanıdık ama bitki çok yabancı geldi bana.

https://www.instagram.com/p/CDb-dNmplgE/

Gezdiğim yerde bunlardan epey vardı.

https://www.instagram.com/p/CDb-1bRJ5Oc/
https://www.instagram.com/p/CDb_D5_J26k/

Bundan sadece bir tane gördüm. Yakında olgunlaşacak gibi görünüyorlar.

https://www.instagram.com/p/CDb_LbJJ5NP/

Bundan da sadece bir tane görebildim. Tohumları henüz olgunlaşmamıştı. Demek ki önümüzdeki haftalarda bu parkuru tekrar denemem gerekecek. Hem bu gezintiler kilo vermeme de yardımcı oluyor. Tabii ki fotoğraf safarileri sakat elime de iyi gelmiyor. Umarım ameliyat zamanlaması iyi olur da tohumları toplayabilirim.

Kelebekler günü

Bu sabah bahçe kelebekler açısından iyi günlerinden birini geçirdi. Fazla güneş olmamasına rağmen değişik türlerde kelebekler geçerken de olsa uğradı.

Küçük bir lahana kelebeği papatyalarımda dinleniyor.

Papatyaların yanındaki lavantada arı trafiği çok yoğun olduğundan lahana kelebekleri arada şanslarını papatyalarda deniyorlardı.

Çayır esmeri (Maniola jurtina)

Çayır esmeri kışı tırtıl olarak geçiriyormuş. Yumurtaları da çeşitli çayır türlerinde oluyormuş. Bu yumurtaları bulabileceğimi sanmıyorum ama arada bahçeye uğraması bile güzel. Bu türün dişileri kırk gün kadar yaşayabiliyormuş.

Atmaca güvesi (Macroglossum stellatarum)

Bu göçmen güve türü her sene kelebek çalıma uğruyor. Çiçeklere konmadan nektarını emip gidiyor. Kendisini konmuş vaziyette henüz hiç görmedim. Nektarı görünce insanlardan da pek çekinmiyor ama.

Atalanta (Vanessa atalanta)

Bu kelebek türü diğerlerine göre insanlardan oldukça uzak durmaya çalışıyor. Yine de bugün nektara hayır diyememiş. Yıl içinde üç nesle kadar üreyebiliyorlarmış ve kışı da kelebek şeklinde geçiriyormuş.

Cengaver (Argynnis paphia)

Bahçeye lahana kelebeklerinden sonra en çok gelen tür Cengaver. Kelebek çalısının üzerindeyken pek kaçmıyor, özellikle kameranın arkasındayken beni fark etmiyor bile. Kanatlarını açmaktan da hiç çekinmiyor.

Orakkanat (Gonepteryx rhamni)

Orakkanatı da aynı çalıda dün gördüm. En uzun süre uçan ve yaşayan kelebek türlerinden biri, neredeyse 12 ay yaşayabiliyorlarmış. Ayrıca güçlü olduklarını da sanıyorum, bazı çiçek türlerinin nektarını sadece bunlar ve çok büyük arılar emebiliyor (çiçeği hafif açmaları gerekebiliyor).

Yirmidört saat içinde bu kadar türü görebilmek çok hoşuma gitti. Ev sahibim ne derse desin, Almanların aksine bahçeyi doğal ortamda bulunan çalılar ve çiçeklerle yabani bir bahçe haline getirmek bence çok doğru bir karardı.

Tohum toplamaca

Geçen hafta sonu seneye bahçeye ekmek istediğim nispeten yabani çiçeklerin tohumlarını aramaya çıktım. Hedefimde olan çiçek şuydu:

Silene coronaria

Genelde bahçelerde gördüğüm bu çiçek (Türkçesi rana nakıl) bahçenin dışında yolda da büyüdüğüne göre kolay yetişen ve dayanıklı bir tür diye düşündüm ve tohumlarını topladım. Tohumları da mikroskop altında incelediğimde başka bir güzellikle karşılaştım. Mikroskop altındaki fotoğrafım pek başarılı olmadığından bir makro çekimi büyütmeyi denedim.

Tohumların üzerindeki şekiller bana çok ilginç geldi

Umarım seneye bahçede başarılı bir üretim yapabilirim.

Matematikçilerle kapışan kaybeder

Sanırım iki gün önceydi. Masamda çalışırken içerden bir çığlık ve “hemen koş” sesi geldi. Kilomun izin verdiği bir hızda koşup olay yerine geldim. “Bak Grigori ne getirdi?”. Grigori kedilerimizin alfa erkeği. Girişte çığlığın şiddetiyle orantılı acayip bir hayvan aramaya başladım. Hayır, fare, kuş filan olamazdı, onlar zaten her gün geliyor. Çalışma masamın altı kuş tüyü dolu. Bir süre daha aradım ama bir şey bulamadım. Sonra yerde sersemlemiş durumdaki kızböceğini gördüm. Aeshna viridis türü olabilir, çok incelemedim çünkü öncelikle kedilerden uzaklaştırmam gerekiyordu. Diğer taraftan bu kedilerin saldırdığı ve sağ kalan bir hayvan daha görmediğim için bu kızböceğinin de düşündüğümden daha ağır yaralı olduğunu düşünüyordum. Parmağımı uzatınca sıkı sıkı tutundu ve bahçeye gittik.

Beraber bir selfie çektim ve sonra kendisini kedilerin ulaşamayacağı bir dala koydum.

Ertesi gün bahçede dolaşırken kızböceğinin kurtulamadığını gördüm. Bu sefer arılar ve karıncalar kızcağızın başına üşüşmüştü.

Doğada çözümden bol bir şey yok

Bu sabah haftalık orman gezintilerimizden birini daha yaptık. Genelde fotoğraf çekmek için ormanın kenarı daha uygun bir yer. Daha çok ışık var, biraz daha renkli, biraz daha sıcak. Yine de herhangi bir bahçe ya da çayırlıktaki kadar değil.

Doğanın çeşitliliği sadece görsel alanda değil ama. Artık üremede çiçeklerin yerini tohumların aldığı mevsimlere geldiğimiz bugünlerde haliyle doğanın sürprizleri de biraz daha gizli sergilenmekte.

Her hafta gittiğimiz parkurun hemen hemen tamamında sağlı sollu çevremizi saran Impatiens parviflora bitkileri bugüne kadar aslında çok da ilginç gelmemişti bana. Küçük soluk sarı renkli çiçeklerinden çok üzerindeki küçük böcekler daha ilginçti ama orman sürekli rüzgarlı olduğundan küçük böceklerin fotoğrafını çekmek de pek kolay olmuyor. Fakat bugün hedefim böcekler değildi. Neden bilmem, daha ormana girmeden gördüğüm bitkilerin tohum kısımlarını olgunlaşmmamış olsa da toplamaya başlamıştım.

Birkaç hafta önceki geziden bir Impatiens paviflora. Çiçeğin biraz üzerindeki yılan başı şeklindeki dala benzeyen şey tohumları taşıyan organ.

Parvifloraların da tohumlukları biraz büyümeye başlamıştı. Acaba sertleşmişler mi diye dokunmayı deneyince bitki beklemediğim bir hareket yaptı. İçindeki tohumları fırlatacak mekanizmayı çalıştırdı. Şaşkınlığım ve korkum geçince elime düşen tohumlara baktım. Bu bitkinin büyüklüğüne göre oldukça büyük tohumlardı. Bitki de zaten pek büyümediğinden tohumlarını çevreye yayabilmek için mantıklı bir yöntem geliştirmişti. Bir yay mekanizması ile iri tohumları mümkün oldukça uzağa fırlatabiliyorlar. Aşağıda bu sahneyi ağır çekimde görebilirsiniz.

Günün avı

Pandemi nedeniyle parklara giremediğimiz ama ormana gidebildiğimiz bu günlerde rüzgara rağmen dışarıda şansımı denedim. Günün avları aşağıda.

https://www.instagram.com/p/B_siz5XJSdt/
bombyliidae familyasından bir sinek turnagagsı çiçeğine konmuş
https://www.instagram.com/p/B_sly_Hp7ww/
Adaçayı üzerinde poz veren bir böcek
https://www.instagram.com/p/B_smNdiJqoI/
Bugün böceklerde poz verme arzusu dikkat çekicii boyutlarda
Evde de heyecanlı gelişmeler var. Katmer çiçeği çimleniyor.

Ren nehrinde hayat

3 Ekim’de geçen yıl olduğu gibi Speyer’e gittim. Katedralde belki yine orgla Alman milli marşını çalarlar diye bekledim ama bu sefer çalınmadı, ya da ben yanlış zamanda gittim. Sonra ikinci planımı uygulamaya geçirdim ve Ren nehri kıyısına indim. Yanımda getirdiğim kavanoza biraz su aldım. Ondan sonraki günlerde mikroskopla bu suyu incelemeye başladım. Sanırım örneği suyun yüzeyinden aldığım için içinde çok fazla canlı bulamadım ama yine de boşuna bir çaba olmadı. Aşağıdaki fotoğrafları çekmeyi başardım.

https://www.instagram.com/p/B3unbrvJ8K3/
https://www.instagram.com/p/B3unB90pc01/
https://www.instagram.com/p/B3umxTspu2W/
https://www.instagram.com/p/B3umRDsJxqq/
https://www.instagram.com/p/B3ul1kZpe1s/