Geçenlerde ikinci bir tripod almıştım, hani çocukların kırdığının yerine. Ne büyük bir nimetmiş. Işığın yetersiz olduğu durumlarda inanılmaz faydalı. Bu sayede orman gibi ışığın çok az olduğu yerlerde de fotoğraf çekebileceğim.
İlk denemeyi dün yaptım. Çok da yağmur yağıyordu ama tripodu ve makineyi kapıp kısa bir ava çıktım. Hava durumu nedeniyle böcek görmeyi beklemiyordum ama kim bilir. Hava yeterince sıcaktı. Yağmur dursa hemen saklandıkları yerden çıkabilirlerdi. Yağmur dinmedi ama. Ben de yağmurdan kaçmayan motifler aradım.
Yağmur iyice bastırdığından ormanda daha fazla kalmadım. Ayrıca bileğimde atel ve elimde o kadar yük de hiç de rahat olmuyormuş. Ya ben yük taşıma sorununa bir çözüm bulacağım, ya da ortopedist şimdilik sağlam olan elime.
Dört günlük tatil dönüşü şirketteki işler düşündüğümden daha kolay geldi. Alıştıkça zor gelmeye başlar yine.
Bundan başka, doktor serisine devam ediyorum. Perşembe günü KBB doktorundan randevum var. Bakalım gizemli baş dönmelerim onun alanının konusu muymuş? Tansiyon ilaçlarımı almadığımda kısa süreli baş dönmelerim oluyordu ama gün boyu yattığım yerde bile olanların bir açıklaması olmalı. Olmasa da pek sorun etmem heralde.
Birkaç gündür Serkan’a aldığım action cam ile denemeler yapıyorum. Hala bir sonuç alabilmiş değilim ama elbet bir gün şansım yaver gidecektir. Şimdi gidip bir daha kontrol edeyim.